Din Kavramını Anlamak

birds-5407779_1280

Din Kavramını Anlamak: Prof. Dr. Ali Bardakoğlu ile Söyleşi

Din, hayatımızın her alanına dokunan, birey ve toplum üzerinde derin etkiler bırakan bir kavram. Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, bu geniş kapsamlı konuya ışık tutarak dinin tanımı, önemi ve hayata etkileri üzerinde duruyor. Bu yazıda, onun görüşlerini detaylıca ele alarak dinin insan hayatındaki yerini daha iyi anlamaya çalışacağız.

Din Nedir?

Prof. Dr. Bardakoğlu, dini, Allah’ın yaratıcılığını ve egemenliğini fark ederek yaşama bilinci olarak tanımlar. Ona göre, din, insanoğlunun yaratılışının anlamını sorgulamasına rehberlik eder. Eski alimlerin “mebde” (başlangıç) ve “mead” (dönüş yeri) kavramlarıyla ifade ettiği gibi, din insanın nereden geldiği ve nereye gittiği sorularına yanıt arar. Bardakoğlu, dinin Allah’tan çok insanın ihtiyacına yanıt verdiğini, hayatın anlamını keşfetmede ve huzurlu bir yaşam sürmede rehber olduğunu vurgular.

Allah Bilinciyle Yaşamak

Allah bilinciyle yaşamak, yaratılışın amacını anlamak ve bu amaca uygun şekilde hayatı düzenlemek anlamına gelir. Bardakoğlu, bu bilincin, insanın yaratılışının anlamını kavrayarak Allah’a güven ve sevgiyle bağlanmasını sağladığını ifade eder. Din, bireylere hayatın engebelerine karşı dayanma gücü ve anlam bulma fırsatı sunar. “Allah bilinci, insanın hayatını daha düzenli, huzurlu ve anlamlı kılar” diyen Bardakoğlu, bu bilincin insanın öz disiplinini güçlendirdiğini söyler.

Din ve İrade

Din, insanın özgür iradesine saygı duyar. Doğru yolu gösterir ama bu yolda yürümeyi bireyin özgür tercihine bırakır. Bardakoğlu, “Din, insanı kaliteli bir hayat yaşamaya teşvike eder” diyerek, dinin bireylerin ahlakını ve davranışlarını üst seviyeye çıkarmaya odaklandığını dile getirir. Ona göre, din, insanın kötü dürtülerini bastırarak iyiliklere yönelmesini sağlar ve insanı yaratılış amacına uygun bir yaşam sürmeye teşvik eder.

Ahlak ve Din

Din, bireyin ahlakını şekillendirir ve bu ahlakı davranışlara yansıtmasını sağlar. Bardakoğlu, “Ahlakın yegane kaynağı din değildir, fakat her iyi dindar ahlaklı olmak zorundadır” diyerek, ahlak ve din arasındaki kopmaz bağı vurgular. İslamiyet’in ahlak prensipleri, insanlığın ortak erdemleriyle örtüştüğü için evrensel bir çıkış noktası sunar. Ayrıca, ibadetlerin yalnızca sembolik değil, bireyin davranışlarını kontrol etme ve ahlaki bilincini geliştirme işlevine de dikkat çeker.

Din ve Sorumluluk

Din, bireylere sadece inanma değil, aynı zamanda harekete geçme sorumluluğu da verir. Bardakoğlu, şu ifadelerle bu sorumluluğu açıklar: “Din hayatımızın kılavuzudur ama yeryüzünün işlerini insanlar kendileri çözecektir.” Bu bağlamda, birey özgür iradesini kullanarak hayatını düzenlemeli, sorumluluğunu kabul ederek şartları iyileştirmeye çalışmalıdır. “Elimizden geleni yapacağız, sonrasında Allah’a güvenecek ve tevekkül edeceğiz” diyerek aktif bir tevekkül anlayışını savunur. İnsanlar kendi kurtuluşlarını kendi çabalarıyla sağlamalıdır; din, bu süreçte rehber ve destek olarak işlev görür.

Din ve Toplum

Bardakoğlu, dinin toplum içindeki etkilerini de ele alarak şu çarpıcı tespiti yapar: “Din, birey ve toplum çapında etkili olabilmesi için sağlam bir zemin gerektirir. Sosyal adaletin, eğitimin ve bireysel sorumluluğun olmadığı toplumlarda dinin etkisi sınırlı kalabilir.” Ona göre, toplumsal adaleti sağlamayan, bireylerin haklarını gözetmeyen bir toplumda dinin etkinliği azalır. Din, toplumsal sorunların bireyler tarafından çözülmesini teşvik eder ve bu anlamda bireysel sorumluluklara vurgu yapar.

Tövbe ve İnsan Olmanın Erdemi

Bardakoğlu, tövbe kavramının dinin önemli bir unsuru olduğunu belirtir. İnsanların hatalardan arınması ve yeniden doğru yola yönelmesi, tövbenin özüdür. Tövbe, sadece dille ifade edilen bir eylem değil, aynı zamanda samimi bir pişmanlık ve bir daha o hataya dönmeme kararlılığıdır. Bu bağlamda, din insanın erdemli bir şekilde kendini yenilemesine fırsat sunar.

Din ve İnsanın Sorumluluğu

Bardakoğlu, dinin insana özgür irade verdiğini ve bu iradenin doğru kullanılması gerektiğini savunur. Din, bireylere rehberlik ederken aynı zamanda kendi hayatlarının sorumluluğunu almalarını öğütler. “Elimizi taşın altına koymadan, her şeyi Allah’tan beklemek doğru bir yaklaşım değildir” diyen Bardakoğlu, dinin insana yüklediği sorumluluğun altını çizer.

Sonuç

Din, insanın hayatını anlamlandırması, ahlaki bir yaşam sürmesi ve toplumla uyum içinde olması için bir rehberdir. Ancak Bardakoğlu, dinin etkili olabilmesi için bireylerin sorumluluk almalarını, çaba göstermelerini ve iradelerini doğru kullanmalarını şart görür. Din, bu anlamda bir ışık, bir yol göstericidir; ancak yolda yürümek bireyin kendi elindedir.

Bireysel sorumluluk, özgür irade ve ahlaki davranışlarla desteklenen bir din anlayışı, hem bireyin hem de toplumun gelişimine katkıda bulunur. Bardakoğlu’nun ifade ettiği gibi, “Din, hayatımızın her alanında bir kılavuzdur, ancak bu kılavuzdan faydalanmak bireyin çabası ve gayretiyle mümkündür.”

Buraya tıklayarak konu ile ilgili videomuza ulaşabilirsiniz.

Konuk : Prof. Dr. Ali Bardakoğlu
Moderatör : Fatma Özkaya

Paylaş

İstanbul Okulu

İstanbul Okulu

İstanbul Okulu; dinî ve felsefî pek çok meseleyi uzman konuklarla ele almayı hedefleyen yepyeni bir YouTube kanalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kategoriler

Görüş ve önerileriniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz.